14 Temmuz 2018 Cumartesi

Âşık Musa Merdanoğlu, "Aşağıdaki okuyucu mektubunu dergimize gonderen Aşık Musa Merdanoğlu 1939 yılında nın Kaymak Koyünde dünyaya geldı. Yasamının başlarında siir, türkü ve nefesler söylemeye başladı. I5 yaşına kadar çiftçilik, işçilik ve çobanlıkla uğraşan Merdanoğlu 1961 yılında aılesı Ankara'ya göç etti."

Aşık Musa Merdanoğlu Kim?

Aşağıdaki okuyucu mektubunu dergimize gonderen Aşık Musa Merdanoğlu 1939 yılında nın Kaymak Koyünde dünyaya geldı. Yasamının başlarında siir, türkü ve nefesler söylemeye başladı. I5 yaşına kadar çiftçilik, işçilik ve çobanlıkla uğraşan Merdanoğlu 1961 yılında aılesı Ankara'ya göç etti. Babası ile birlikte Türkiye Millet Meclisi'ne odacı olarak girdi.
Böylece eski yazı öğrenen Merdanoğlu ilk ve ortaokulu işe girdıkten sonra dışardan bitirdi.Ailesinden aldığı aşkın kuvvetiyle 25 yıl boyunca alevi ozanı olarak Konya'da yılda bir düzenlenen aşıklar yarışmasına katıldı. Katıldığı her yarışma şiir dallarında birincilik aldı.
Hiç bir yerde ve hiç bir zaman kimliğini saklamayan ve gelecekte de saklamak niyetinde olmayan Aşık Musa Merdanoğlu 1992 yılında . da Cem Evleri Yaptırma Derneğının yapılmasına bizzat kendisi öncülük etti.
Ozanın dergımıze göndermış oldugu kıymetli mektubu ıçın teşekkür edıyor, nefeslerınden bazılarını ornek olarak, sız okuyucularımıza sunuyoruz !

Döndük
Tatlı tatlı cesmelerden akarken
Şimdi derelerın suyuna dönduk
Param parça oldu dostlar sürüsü
Çobanı yitirmiş koyuna döndük

Kırmayın beni, şaşırdık ha şaşırdık
Tabip olmayana derdımız açtık
Cemden cemaattan çogumuz kaçtık
Kararını bozmus, hayıne donduk

Servet tatlıh geldı dünyanın malı
Böyle mı sevılır, Muhammed Alı
Çoğumuz büyüdük, ağaç mısalı
Meyvesiz selvının boyuna dönduk

Derdımıze derman aramaz olduk
Azdırdık yarayı saramaz olduk
Pır mürşıd yanına varamaz olduk
Yük çekmez oküzün huyuna dondük

Böylemıdır adetımız yolumuz
Bu gıdışle ne olacak halımız
Nefse uydu hak dedıgımız ulumuz
Bozuk tabancanın yayına döndük

Gelın birleşelım Alı'yı seven
HünkarHacı Bektaş Velı'yı seven
İçsın Hak demınden doluyu seven
Dem bılmez karsonun çayma döndük

AŞIK MUSAM donen donsün yolundan
Fayda yok dünyanın kuru hanından
Azan belasını bulur sonundan
Bızler Ehlıbeyt'ın soyuna dondük

YA ALİ
Çok tabıbler gezdım, derman olmadı
Dertlıyım derdırme derman ya Alı
Agladım sızladım kımse bılmedı
Dertlıyım derdıme derman ya Alı

Garıp bülbül gıbı zara düşürme
Yetış ımdadıma dara duşürme
Yakıp şu sınemı nara düşürme
Dertlıyım derdıme derman ya Alı

Evlıya enbıya yolu aşkına
Hunkar Hacı Bektaş Velı aşkına
Muhammed Mustafa Alı aşkına
Dertlıyım derdıme derman ya Alı

Kafıre çaldığın Zülfıkar ıçın
Kırkların cemınde O didar ıçın
şehıdı şüheda ehlı yar ıcın
Dertlıyım derdıme derman ya Alı

MERDANOĞLU gece gundüz ağladım
Coşkun sular gıbı cagladım, aktım
Bütün umudumü sana bagladım
Dertlıyım derdıme derman ya Alı
***
Musa Merdanoğlu kimdir? 
Hayatı ve eserleri

Musa Merdanoğlu kimdir? Hayatı ve eserleri: Âşık Musa Merdanoğlu hayat hikâyesini Feyzi Halıcı’ya şöyle anlatıyor: “1939 yılında Şarkışla’nın Kaymak köyünde doğdum. Askerliğe kadar çiftçilik yaptım, koyun kuzu da yaydım. Adana’da çeşitli fabrikalarda işçi olarak da çalış­tım. Askere 1959 yılında gittim. Ben askerdeyken kardeşim ve amcamın çocukları köyümüzden birisini öldürmüşler. Ben askerden dönüşümde ölen tarafın adam­ları kiralık katil tutup beni iki yerimden mavzer ile vurdurdular… Allah beni öl­dürmedi. Bu hadiseden sonra köyümüzü terk ettik. Ankara’ya yerleştik. 1961 yılın­da T.B.M.M.’de hizmetli olarak göreve başladım. İlk ve ortaokulu dışardan bitir­dim. Allah’ın verdiğine çok şükürler olsun.

12 yaşlarım arasında âşık oldum. Bir gün öküzleri otlatıyordum. Uyku gibi ha­yal mayal olan bir sırada, bir Aksakallı pir geldi. Bana, “Şu kızı iyi tanı, senin sevgilindir.” dedi. Elindeki bir bardaktaki “lokmayı” bana uzattı, ben içmedim. Nola da içeyidim, sonradan pişman oldum, iş işten geçti. Uyandığımda kimseyi yanım­da göremedim. Dilim tutulur oldu. Kimseyinen birkaç gün konuşamadım. Babam hocalara gitmiş. Hocalar “peri yeli dokunmuş” diye babama söylemişler. İşte o günden bugüne kadar türküler söylemekteyim.

Âşık olduğum kızı köyümüzün karşısındaki Alaçayır köyünde nice yıllar son­ra buldum. Ben onun için dağlarda bile yattım. Gurbet eli aylarca yıllarca dolaş­tım. Neticede yakınımızdaki Alaçayır köyünde Balkız’ımı buldum. Ne çare bul­mam da bir fayda sağlamadı. Kızın anası da “bunların düşmanları var” diye bana Balkız’ı vermedi.

Balkız da benim gibi âşık olmuştu. Birbirimize çok türküler söyledik. Balkız da köyünü variyetini terk ederek Ankara’ya yerleşti. Onun da dört çocuğu varımış. Bir türlü kendisini bugüne kadar göremedim. Görsem de tanıyamaz bir hale düş­tüm. Onun aşkı beni perperişan etti. Bugüne kadar yazdığım şiirler ve türküler hep Balkız’dan gelmektedir.

OLUR
Herkes görevinde doğru çalışsa,
Ne vurguncu olur, ne talan olur.
Saygı duysa, adalete alışsa,
Ne hırsızlık olur ne çalan olur.

İnsanoğlu birbirinden bezmese,
Güçlü olan güçsüzleri ezmese,
Doğru konuşana kimse kızmasa,
Ne yalancı kalır, ne yalan olur.

Islâh olsa, doğru yoldan sapanlar,
Vatandan sürülse ayrım yapanlar,
İdama çekilse hampa kapanlar,
Ne rüşvet verirler, ne alan olur.

Ben iyiyim, sensin kötü, denmese,
Vicdanlar sızlansa haklar yenmese.
Amca dayı kayırmalar dönmese,
Ne ayıran olur, ne bölen olur.

Mutluluk olmaz mı böyle olunca?
Vatan kalkınmaz mı düzen bulunca?
Her tarafa fabrikalar dolunca,
Ne saldıran olur, ne salan olur.

Merdanoğlu, sözümüze uyulsa,
Bu teklifim her tarafa yayılsa,
İnsan haklanna saygı duyulsa,
Ne öldüren olur, ne ölen olur.

KAYNAK: TÜRK EDEBİYATI 4. CİLT, AHMET KABAKLI, TÜRK EDEBİYATI VAKFI YAYINLARI, İSTANBUL
***
ZARA 
KÜLTÜR ARAŞTIRMA GURUBU
Ozan Musa Merdanoğlu
Halk Ozanı,
Âşık Musa Merdanoğlu
KİM'DİR?.. 

1939 Sivas / Şarkışla Kaymak Köyü doğumlu.
İlkokulu, köyünde okul bulunmaması sebebiyle dışarıdan bitirdi.
1961 yılında TBMM’ne hizmetli olarak başladı. Bu arada ortaokulu da dışarıdan
bitirdi. Memurluk kadrosu ile 1994 yılında emekli olan Musa Merdanoğlu otuz üç yıl TBMM’de hizmet etti. Sekiz kardeş olan Musa Merdanoğlu evli olup, altı çocuk, sekiz torun sahibidir.

***
TÜRKÜ DOSTLARI
  • Aman Ha (Aşık Benim Sana)

  • (Merdanoğlu)
    Aşık benim sana nasihatim var
    Dinle sözlerimi gülme aman ha
    İnsan haklarını çiğneme sakın
    Haksızdan zalimden olma aman ha

    (Denizer)
    Dinledim sözünü aşık arkadaş
    Beni adaletsiz bilme aman ha
    Bu meydan başına dar olur sonra
    Fazla da üstüme gelme aman ha

    (Merdanoğlu)
    Yürümek bilmezsin izden bilmezsin
    Muhabbet bilmezsin sözden bilmezsin
    Sana yol gösterdim bizden bilmezsin
    Bildiğinden geri kalma aman ha

    (Denizer)
    Anlamaz derdimden bilmeyen doktor
    Senin gibi aşık her yerde çoktur
    Benim nasihata gereğim yoktur
    Fazlaca derine dalma aman ha

    (Merdanoğlu)
    Ormanlar içinde çama benzersin
    Üstümüze binen zama benzersin
    Yavrum bu meydanda hama benzersin
    Sen belanı benden bulma aman ha

    (Denizer)
    Yanıp ateş gibi tutuşmak gerek
    Kaçanın peşinden yetişmek gerek
    Bu gün hiç durmadan atışmak gerek
    Kaçıp meydanımdan yılma aman ha

    (Merdanoğlu)
    Merdanoğlu yollarımı bağlama
    Hançer vurup şu sinemi dağlama
    Bu bir muhabbettir sakın ağlama
    Kötü söz ağzına alma aman ha

    (Denizer)
    Muhlis Denizer'im toprak başına
    Zehir katma ekmeğime aşıma
    Hürmetim var ihtiyarlık yaşına
    Düşüp bu meydanda ölme aman ha
  • Feyzi Halıcı

  • Aşık Musa Merdanoğlu ve Aşık Muhlis Denizer. Aşıklık Geleneği ve Günümüz Halk Şairleri, Güldeste, Feyzi Halıcı, Ankara 1992. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi Yayını - Sayı: 58, s.601-602. Sözleri Evren Seçkal tarafından gönderilen bu türkü 240 defa görüntülenmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder